16 Şubat 2015 Pazartesi

'Düşünüyorum öyleyse varım’ diyenlerin arasına katılın

Bu sunumdaki sözü, hayatını kaybetmeden önceki İstanbul'da son katıldığı konferanslardan birinde paylaşmıştı Stefano D’Anna... "Düşün sev. Ona tüm gücünle inan. Her zorluğa rağmen peşinden git. Gerçekleşecektir."

Tanrılar Okulu kitabının yazarı Stefano D’Anna: “İstiklal Marşı’nıza bakın çocuklara korkusuzluğu öğretin. Marşınız ‘Korkma’ diye başlıyor. İşte İstiklal Marşı’nın başlangıcındaki bu mesaja bakın ve ‘Düşünüyorum öyleyse varım’ diyenlerin arasına katılın” demişti.

Tanrılar Okulu", gündelik yaşamın dualitesinde kendini unutmuş ve yenilgiye uğradığının farkında bile olmayan bir insanlığın en güzel örneği konumundaki sık rastlanan bir tür insanın, yeniden doğuşunun hikayesi...

"Hep aynı olaylarla karşılaşıyorsun, çünkü sende hiçbir şey değişmiyor! Her şey benzerini kendine çeker. Cennet parçacığı cennete doğru, cehennem parçacığı cehenneme doğru yol alır." Lupelius'a göre yeryüzü, insanların sıralar halinde idam mahkumları gibi yaşadıkları kozmik bir hapishane, dünya boyutunda bir zindandır. Bu vizyonun son ve kesin bir yenilgi oluşturduğu yargısına varmak yerine, göz kamaştıran çılgınlığıyla cesurca bir plan tasarlar. İnsan için, onu olanaklının sınırlarının ötesine geçirecek bir serüven düşler; kaçınılmaz görünen ölümcül yazgısından kaçış ve dünya yasalarından kurtuluş.

İster bilinçli, ister bilinçsiz verilmiş olsun, kişinin başına kendi rızası olmadan hiçbir dış olay gelemez. Öncelikle psikolojisinden geçmeden, hiçbir şeyle karşılaşamaz.

Umutlarımız, hırslarımız, sırlarımız, korkularımız, şüphelerimiz, şaşkınlıklarımız, arada kalışlarımız ve tüm duygularımızın, beğenilerimizin, arzularımızın, sevmediklerimizin, sevdiklerimizin, nefret ettiklerimizin hepsi, benliğin ince, algılanamaz ama gerçek dünyasına ait. Gördüğümüz, dokunduğumuz, hissettiğimiz her şey, tüm çeşitliliğiyle etrafımızı kuşattığımız bu gerçeklik ise dünyamızın üzerinde olan, onu var eden evrenin kendisinden başkası değil.

Düşünce bu yüzden çok güçlüdür. Düşünüş Yazgıdır. Varoluş bizim buluşumuzdur ve bu yüzden sadece bize bağlıdır. Bu dünyadaki yaşantı, bir Tanrılar Okuludur.
Yaşama dair çok derin ve pek çok bakış açısı sunuluyor bu kitapta

Uluslararası şirketlerde uzun yıllar üst kademelerde çalışmış bir yöneticinin karşılaştığı sorunlara, geleneksel yollardan çözüm bulamayıp, alternatif çözüm arayışını anlatılıyor. Bu sorunlar herkesin başına gelebilecek gerek özel, gerekse çevre ile ilgili genel sorunlar.

Dreamer adlı öğretmenin Lupelius’un kurduğu ezoterik okulda işlenen kadim öğretilerin ışığında, hayatın özünde yaşanan değişimi ve ilerlemeyi  anlatan bir konu işleniyor.

"Tanrılar Okulu’nda Dreamer yol gösterici. Ve bu yol, yöneticilerden, psikolojik kirlenmeye, Kral Midas'ın dersinden, insan aklının aklının sınırlarına, ekonomiden mekanikliğe kadar geniş bir yelpazeyi kapsayarak okuyucularına pek de alışık olmadıkları yepyeni bir tat sunuyor.

Son olarak bu kitabı edinerek mutlaka okumanızı öneriyorum...

Önerilen Popüler Yazılar