30 Ağustos 2022 Salı

100 Yıl Önce Bugün Güneş Yeniden Doğmuştu

Tarihimizin en şanlı, en kutlu ve en onurlu zaferi 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferinin 100. Yılını gurur ve mutlulukla kutluyoruz...

Birinci Dünya savaşından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu, itilaf devletleri ile Mondros Mütarekesi'ni imzalamış ve fiilen 30 Ekim 2018 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu sona ermiştir. Anadolu bitaptır, yıllardır süren savaşların yorgunluğu ile haraptır, aileler dağılmıştır.

Mustafa Kemal ve silah arkadaşları 1919 – 1922 yılları arasında şartların inanılmaz elverişsizliğine rağmen halkına güvenmiştir. Üstün zekâsı ve liderlik vasıflarıyla misakı milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak amacıyla, çok cepheli, askeri ve siyasi kurtuluş mücadelesini erkeği, kadını, gençleri ile birlikte, başlatmıştır.

1918 de imzalana Mondros anlaşmasının hemen ardından vatan toprakları dört bir yandan işgal edilmeye başlanmıştır.

3 Yıl sonra 1921 İşgal sürmektedir, işgal kuvvetleri Ankara’ya harekât emri almıştır. Ve 2 Eylül 1921 tarihinde Ankara’ya 50 km mesafeye kadar yaklaşmışlardı. Sakarya Meydan Muharebesi… Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat komuta ettiği karşı taarruz 10 Eylül 1921 sabahı başlamıştır. 13 Eylül 1683 tarihinde İkinci Viyana kuşatmasıyla başlayan geri çekilme 238 sene sonra yine bir 13 Eylül'de ilk kez durdurulmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi kazanılmış, kahramanlık destanı yazılmıştır.

Sakarya zaferini Mustafa Kemal Paşa’nın o ünlü sözleriyle analım.

“Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz."

Bir yıl sonra, Tarih 20 Temmuz 1922… 100 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmış ve tamamlanan oturumda Mustafa Kemal Paşa’ya Dördüncü kez Başkomutanlık yetkisi verilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta anlatıyor. Şimdi kendi sözlerinden Nutuk’tan okuyorum.

“Genel Kurmay Başkanı 13 Ağustos’ta cepheye gitmişti. Ben birkaç gün sonra hareket ettim. Hareketimi çok sınırlı sayıda birkaç kişiden başka bütün Ankara’dan gizledim.

Benim Ankara’dan ayrılacağımı bilenler, buradaymışım gibi davranacaklardı. Hatta benim Çankaya’da çay ziyafeti verdiğimi de gazetelerde ilan edeceklerdi. Bunu kuşkusuz o zaman işitmişsinizdir. Trenle hareket etmedim. Bir gece otomobille tuz çölü (Koçhisar) üzerinden Konya’ya gittim.

Konya’ya hareketimi orada hiç kimseye telgrafla bildirmediğim gibi, Konya’ya varır varmaz telgrafhaneyi kontrol altına aldırarak Konya’da bulunduğumun da hiçbir yere bildirilmemesini sağladım.

20 Ağustos 1922 günü öğleden sonra saat 16.00’da Batı Cephesi karargâhında yani Akşehir’de bulunuyordum. Kısa bir görüşmenin ardından 26 Ağustos sabahı düşmana saldırı için Cephe Komutanına emir verdim.

24 Ağustos 1922’de karargâhımızı Akşehir’den saldırı cephesi gerisinde ki Şuhut kasabasına taşıdık. 25 Ağustos sabahı da Şuhut’tan savaşı yönettiğimiz Kocatepe’nin güneybatısında çadırlı ordugâha naklettik.

26 Ağustos 1922 Sabah Kocatepe’de hazır bulunuyorduk. Sabah 05.30’da topçu ateşiyle savaş başladı. “Ordular ilk Hedefiniz Akdeniz İleri” Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta devam ediyor. Her evresi düşünülmüş, hazırlanmış, yönetilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bir harekâttır. Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek güç ve kahramanlığını tarihte bir daha belirleyen çok büyük bir eserdir.

Bu eser Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlık düşüncesinin ölümsüz anıtıdır. Bu eseri yaratan bir ulusun bir çocuğu, bir ordunun başkomutanı olduğum için sonsuza kadar mutlu ve bahtiyarım”

Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta;

“31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle İzmir yönünde yol alırken, diğer kısımlarıyla da düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenilgiye uğratmak üzere ilerliyorlar. 9 Eylül 1922 Ordularımız İzmir rıhtımına ilk verdiğim hedefe, Akdeniz’e vardılar”
(Kaynak: Türkiye İş Bankası Kültür yayınları 2016 “Gazi Mustafa Kemal Atatürk - Gençler için fotoğraflarla nutuk”)

Sevgili dostlar ne iyi ettiniz de geldiniz.

Bize bu güzel günleri armağan eden, gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kadın, erkek, çocuk bütün vatan evlatlarını, 1899, 1900 ve 1901, doğumlu 23, 22, 21 yaşlarında gencecik şehitlerimizi, gazilerimizi, onları gururla onurla vatani göreve gönderen kocaman yürekli anneleri, babaları, kardeşleri rahmet, saygı ve şükranla anıyoruz.

Onların manevi huzurunda bütün benliğimizle eğiliyoruz.

Ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün barışçı sözcükleri yıllardır kulaklarımızda yankılanıyor.

“Yurt’ta sulh, cihan’da sulh”

İşte böyle değerli dostlar...

Tarihimizin en şanlı, en kutlu ve en onurlu zaferi 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferinin 100. Yılını gurur ve mutlulukla kutluyorum. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün tarihe sığmayan askeri, siyasi ve ahlâki dehasıyla şahlanan Türk milli ruhunun bu en muhteşem zaferini var eden başta şehitlerimiz ve gazilerimiz olmak üzere tüm kahramanlarımıza minnet ve şükranlarımızı sunuyor; Onları rahmetle anarken, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Yaşasın 30 Ağustos, Yaşasın Türk Milletinin Büyük Kurtuluş Günü.
İlelebet izindeyiz ATAM! Aklımızda fikirlerin, kalbimizde sevgin hiç bitmeyecek.

Zaferimizin 100. yıl dönümünü coşkuyla doya doya kutlanması dileğimle…

Önerilen Popüler Yazılar