2 Eylül 2023 Cumartesi

Yazılım Sektörünü Gelecekte Neler Bekliyor

Teknoloji ve yaşam şekillerinin hızla değişmesiyle beraber yazılım sektöründe de yenilikler kapısı aralanmaya başlandı. Tüketim alışkanlıkları, ihtiyaçların değişmesi, yeniye ve değişime olan ihtiyaç, insan gücünün azaltılmaya çalışılması gibi sebeplerle yazılım sektörü gıdadan sağlığa kadar pek çok alanda etkisini göstermektedir.

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörünün, ülke ekonomisinin büyümesinde, istihdamın ve dünya pazarlarındaki rekabet gücünün artmasında kaldıraç görevi gördüğü ve Türkiye için stratejik sektör olarak konumlandırılması gerektiği dillendirildikçe, bilişim kariyerlerinin cazibesi daha da öne çıkmaktadır.

Bu nedenle üniversitelerin bilişim bölümlerine olan ilgi ve bilişim sertifikasyon programlarının önemi artmaktadır. Dünyanın karmaşıklığı ve eğitimde çoklu disiplin yaklaşımı, meslek adlarının karışmasına, mesleğe ait ana görev veya işlemlerin bazen meslek olarak da tanımlanmasına ve bazen de mesleğe ait alt sektörlerin ana meslek gibi addedilmesine neden olmaktadır.

Bilişim Teknolojileri alanında gelecekte mesleklerin birçok alt mesleklere bölüneceğini ve daha kapsamlı eğitim gerektirdiğini görüyoruz. Teknolojiler öyle hızlı değişiyor ki, önümüzdeki bir kaç yılın en önemli yetkinlikleri; çok yönlülük, hızlı öğrenme ve adaptasyon kabiliyeti olacak. Eskiden çok uzak olan disiplinler ve teknolojiler artık içiçe, bu sebeple özellikle mühendislerin multi-disiplin çalışmaları çok önemseniyor. Eski uzmanlık alanlarının yerini artık  “uzmanlık kombinasyonları” alıyor.

Yazılım geliştirmede deneyim önemlidir ve işverenlerin sizi tam zamanlı bir pozisyon için değerlendirmeden önce deneyim kazanmanız için birkaç küçük, bağımsız iş almanız gerekebilir. Bu işin görev ve sorumluluklarını yerine getirmek, ölçeklenebilir kod yazmanın bilgisi, yazılımda hata ayıklama ve dahili ekiplerle koordine etme, değişiklikleri takip etme ve uyum sağlama ve özellik isteklerini değerlendirme gibi ek beceriler gerektirir. Açık Kaynak “Stalwart Git” benzeri versiyon kontrolü/Git yazılımları kullanmayı bilmeyen birinin yazılım geliştirici olarak kabul edilmesi günümüzde zordur.

Sektörün hacim olarak hızlı büyümesi ve en çok kazanç elde edilen sektörler listelerinde ilk sıralarda gelmesi bazı araştırmacıların yakın gelecekle ilgili araştırmalar ve tahminler yürütmelerine olanak tanımıştır.

21. yüzyılda yazılım geliştirme sektöründe birçok yenilik, ilerleme ve kesintiler yaşandı. Özellikle son on yılda meydana gelen yenilik ve değişikliklerin miktarı emsalsizdir.


İşte son on yılda tanık olduğumuz önemli değişiklikler:

• DevOps
• Sürekli Entegrasyon/Sürekli Teslimat
• Konteynerleştirme ve Sanallaştırma
• NoSQL, NewSQL
• Bulut
• Mikro hizmetler, Sunucusuz
• Blok Zinciri
• Derin Öğrenme
• Veri Yoğun Uygulamalar
• JavaScript Tabanlı Web Geliştirme (Angular, React, Vue)

Geleceğe dair yorum yapabilmek zor bir durum olsa da hızlı dijitalleşme ile endüstri 4.0’ın önümüzdeki yakın gelecek içerisinde hızlı değişip gelişeceği öngörülmektedir. 2030’lu yıllarda karşılaşılabilecek 10 ana yazılım geliştirme eğilimlerini inceleyelim.

1. Kuantum Hesaplama

En basit tabiriyle kuantum bilgisayarlar aynı anda milyonlarca oyuncuyla oyun oynayabilecek süper zeki insanlar olarak tanımlanmaktadır. Kuantum bilgisayarların gücü her ek Qubit ile katlanarak artmaktadır ve bağlantı tamamlandıktan sonra Qubit’ler farklı galaksilerde olsa bile bilgi alışverişi kesintisiz gerçekleşmektedir. Ancak kuantum hesaplamalarının en büyük zorluklarından biri; bilgisayarların kuantum eşevresizlik özelliği sebebiyle mutlak sıfır sıcaklığa ulaşırken büyük hatalar üretmesidir.

Önümüzdeki on yılda, Kuantum Hesaplama büyük şirketler olarak en sıcak araştırma konusu olacak ve Dünya Süper Güçleri Kuantum Üstünlüğü için yarışacak. Öyle ki, Ekim 2019'da Google, haberlere IBM tarafından itiraz edilmesine rağmen, 54 Qubit Sycamore Quantum bilgisayarıyla Quantum Supremacy'ye ulaştıklarını iddia etti.

2030'larda kuantum hesaplama önemli ölçüde ilerleyeceği ve mühendislerin bunu kuantum fiziği simülasyonu, hava tahmini, ilaç geliştirme, finansal modelleme, yapay zeka, trafik optimizasyonu, yıldızlararası seyahat gibi gerçek dünya senaryolarında kullanacakları ön görülmektedir. Ayrıca AI gibi diğer alanların ilerlemesinde bir Katalizör olarak da çalışacağı düşünülmektedir. Kuantum dolanıklığı ile, Kuantum dolaşık parçacıklar anında bilgi paylaşabildiğinden, nihayet dağıtılmış hesaplamada CAP teoreminin sonunu görebileceğimiz tahmin edilmektedir.

2. Yapay Zeka Güdümlü Yazılım Geliştirme

Mayıs 2018'de Sundar Pichai (Google CEO'su), Gmail ve Google Dokümanlar için AI tabanlı Akıllı Yazma özelliğini tanıttı. Yazılım geliştiriciler için ayrıca, Codota veya Kite gibi büyük IDE'ler için AI güdümlü Kod tamamlama eklentileri/uzantıları vardır. AI güdümlü test oluşturma araçları veya AI güdümlü uçtan uca test araçları da popülerlik kazanmaktadır. Bu AI güdümlü Yazılım geliştirme araçları henüz güçlü olmasa da önümüzdeki günlerde sıcak bir konu olacağı düşünülmektedir. Bu araçlardaki herhangi bir iyileştirme, yazılım geliştirmede büyük bir üretkenlik kazancı sağlayacağı ön görülüyor. Gelecekte açık kaynak projelerinin sayısındaki katlanarak artışla birlikte, AI güdümlü Yazılım Geliştirme araçları daha fazla eğitim verisine sahip olacağı ve giderek daha iyi hale geleceği ön görülmektedir.

3. Düşük Kod/Kod Yok

Son birkaç yılda, ürün geliştirmenin önündeki engeli azaltmaya çalışan yeni bir LCNC (Low-Code No-Code) hareketi ivme kazanmaya başlamıştır. Herhangi bir yazılım mühendisine ihtiyaç duymadan kısa sürede ilk ürünü geliştirmeyi sağlayan birçok LCNC uygulaması bulunmaktadır. Bubble, Huddle, Webflow, hızlı Web Uygulaması geliştirme sunmaktadır. Kodika, iOS uygulama geliştirmesini kodsuz sunmaktadır. Parabola, Kod Verisi İş Akışı olmayan bir platformdur, Airtable ise bir LCNC veritabanı-e-tablo melezidir. AI/ML için bir LCNC platformu da vardır. 2030'larda, endüstri sınıfı uygulamalar yaratabilecek çok sayıda olgun LCNC platformu olacağı düşünülüyor. Girişimciler veya İşletme yöneticileri, tüketici uygulamaları MVP'lerinin %80-90'ını LCNC kullanarak geliştirecekleri tahmin ediliyor.

4. Yeni Programlama Dillerinin Yükselişi

2000'li yıllarda yeni bir programlama diline ihtiyaç olduğu düşünülmekteydi. Sistem programlama için C/C++, İşletmeler için Java uygulaması, Web Geliştirme için PHP/JavaScript, Komut Dosyası Yazma için Ruby/Python kullanılıyordu. Ancak günümüze gelindiğinde, programlama dili ortamında birçok yenilik ve atılım gerçekleşti. Swift, TypeScript, Julia, Kotlin, Dart, Elixir, Crystal, Elm son on yılda geliştirilen ve Java, Python gibi popüler ve yaygın olarak benimsenen programlama dilleri olarak kullanılıyor.

2030'larda düzinelerce yeni bulut yerel programlama dilinin ana akım olması beklenmektedir. Quantum Computing için birkaç modern programlama dili daha olacağı tahmin ediliyor. Ayrıca 2030'larda tarayıcı İşletim Sistemi olacak ve tüketici masaüstü uygulamalarının neredeyse %100'ünün tarayıcılarda çalışacağı düşünülmektedir.

5. Buluş Bilişim

2006'da Amazon, üç AWS bulut hizmeti sunarak bulut Bilişimde dev bir adım atmıştır (EC2, S3 ve SQS). Önümüzdeki 15 yıl içinde, Bulut bilişim yaygınlaşmıştır. Son yıllarda Devlet Kurumları, Sağlık hizmetleri, madencilik, bankalar, sigortalar ve hatta Pentagon bulut sistemine geçmiştir. COVID-19 krizi bize şirketlerin bulutu yalnızca ölçeği büyütmek için değil, aynı zamanda küçültmek için de uyarlaması gerektiğini gösterdi. Canalys, 2020'nin ilk çeyreğinde Bulut harcamalarında %34'lük bir artış bildirmiştir.

Google'ın Cloud Stack'i Cloud Native Foundation aracılığıyla birleştirme girişiminin daha fazla güç toplayacağı ve birçok Bulut Hizmeti 2030'a kadar standartlaştırılacağı tahmin edilmektedir. Kuantum Bilgisayarlarının fiziksel gereksinimleri nedeniyle, kuantum hesaplama ve kuantum yapay zekasını 2030'larda yalnızca bulutta kullanılacağı tahmin ediliyor.

6. Yapay Zeka

Yapay zeka teknolojisi günümüzde oldukça yayın olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte sürekli olarak geliştirilmekte ve yenilenmektedir. Modern Donanım (GPU) ve bulut bilgi işlem, son on yılda makine öğrenimi, derin öğrenmede birçok yeniliğe yol açan AI algoritmalarını hızlandırmıştır. Alexa/Siri, Spam tespiti, dolandırıcılık tespiti, otonom sürüş, alışveriş tavsiyesi, müzik tavsiyesi, her gün kullandığımız geniş AI uygulamalarından sadece birkaçı.

AI’ın, 2030'larda popüler inanışın aksine, insanları değiştirmek yerine insanlara yardım edeceği düşünülmektedir. Otonom arabaları kullanacağımız, doktorların daha iyi tedavi için yapay zekayı kullanacağı düşünülmektedir. Yaşam bilimleri şirketlerinin, daha iyi ilaç geliştirmek için AI kullanacağı düşünülmektedir.

7. Etki Alanına Özgü Donanım

Çok fazla çeşidi olan yazılım uygulamaları sayesinden özelden genel donanıma kadar avantaj sağlayabileceği pek çok etki alanı bulunmaktadır. Bitcoin madenciliği için SHA’yı daha verimli hesaplayan özel donanım bulunmaktadır. Google, TensorFlow'u çalıştırmak için optimize edilmiş özel bir GPU (TPU) geliştirmiştir. Başarılı bir başka özel donanım, kapsayıcılaştırma/sanallaştırma için özel bir donanım olan ve Amazon'a Sunucusuz, EC2 platformunda önemli ölçüde yardımcı olan Amazon AWS Nitro bulunmaktadır.

Önümüzdeki on yıllık süreçte çok daha fazla özel donanım geliştirileceği ön görülmektedir. Ayrıca donanım yayın döngüsünün daha kısa olacağı ve bunun da daha fazla alana özgü donanım üreteceği düşünülmektedir.

8. Dağıtılmış SQL

Günümüzde Cap teoremine göre; dağıtılmış bir sistem veritabanı için CAP’den yalnızca ikisi kullanılabilmektedir. Örneğin bankacılık, sigortacılık vb. iş uygulamaları için SQL (OLTP) veritabanı kullanılmaktadır. Analitik iş yükü, sosyal medya gibi alanlar için çeşitli NoSQL (OLAP) veritabanı kullanılmaktadır. 2030’lu yıllarda donanım, kuantum hesaplama gibi diğer birçok alanda gerçek dağıtılmış SQL kullanılabileceği düşünülmektedir. Kuantum dolaşık SQL veritabanlarının kümelerinin, bir veritabanı yeryüzünde ve başka bir veritabanı Mars'ta olsa bile SQL veritabanlarının tutarlılığını sunacağı “Quantum Entangled SQL Veritabanları” olabileceği düşünülmektedir.

9. Birleşik Veri Yoğun Uygulamaları

Günümüz yazılım sektöründe verilerin işlenmesi sürecinde pek çok farklı araç kullanılmaktadır. Toplu işleme, akış işleme, kuyruklama, tam metin arama, önbelleğe alma, sütun deposu, satır deposu gibi verinin işlendiği her süreç için farklı araç kullanılmaktadır. Gelecek on yılda tüm süreçleri tek bir araçtan yönetebilmek için birleşik veri modellemelerinin sunulacağı düşünülmektedir. Ayrıca birden fazla kullanılan verileri bağlamak için de veri-yoğun uygulamalarının kullanılacağı düşünülmektedir.

10. Blok Zinciri

2007 küresel mali krizi sırasında Satoshi Nakamoto 5/6 teknolojiyi birleştirerek kripto para birimi olan Bitcoin’i yaratmıştır. Geçtiğimiz son on yıllık süreçte Blockchain teknolojisinde birçok gelişme olmuş ve Blockchain’in kripto para dışı kullanımının yolu açılmıştır. Bu yenilikle bloğun bir kod parçası olan Ethereum ortaya çıkmıştır.

Önümüzdeki on yılda Blockchain'de birçok yenilik göreceğimiz ve sınırlamalarının çoğunun çözüleceği düşünülmektedir. 2030'larda Blockchain, köklü bir teknoloji olacağı ön görülüyor. Finansal işlemler, gayrimenkul sözleşmeleri, petrol ve gaz satın alma, tedarik zinciri, telif hakkı, müzik paylaşımı gibi pek çok alanda kullanılacağı düşünülmektedir.

Ayrıca, 2030'larda Kuantum hesaplamanın, klasik şifrelemeyi tehdit etmeye başlayacağı tahmin ediliyor. Bu sebeple de geleneksel şifreleme, Blockchain'in anahtarı olduğundan, 2030'larda önemli değişikliklerden geçerek ve kuantum şifrelemesini uyarlayacağı düşünülmektedir.

Dünyada her geçen gün artan dijitalleşme ile doğan ihtiyaçlar her alanda kendini göstermektedir. Bu nedenle her geçen gün yeni çözümler ve yeni teknolojiler geliştirilmektedir. Dijitalleşme ile çıkan dijital ürünler, bilişim sistemleri, kritik alt yapılar siber saldırılara açık bir ortam oluşturmaktadır. Küresel ortamda siber saldırıların maliyeti yıllık 400 milyar dolara yakın olup 2019 yılında bu rakam 2,1 trilyon dolara çıkmıştır.

Yazılım sektöründe nitelikli iş gücünün en yüksek düzeyde olması gerekir. Türkiye’de şu an yazılım sektöründe bir dünya markası çıkmamıştır. Ancak gelişmekte olan yazılım sektörü için yeterli kaynak ve destek sağlandığı takdirde Türkiye’de pazar payı daha da artacaktır. Yapılan AR-GE çalışmaları sayesinde hem bu sektörün önü açılmakta hem de yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasına olanak sağlamaktadır. 

Sanayi devrimini kaçırmış, bir türlü gereken atılımı yapamayan Türkiye’nin 21. yüzyılın endüstrisinde lider olmaması için hiçbir sebep yok. Doğru eğitim hamleleriyle kısa zamanda sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak kalifiye yazılım mühendisleri yetiştirmek mümkün. Tek yapmamız gereken potansiyelimizi fark etmek, kaybolmaya yüz tutan kültürlerimize sahip çıkmak ve yılmadan, azimle çalışmak.

Önerilen Popüler Yazılar