4 Ekim 2021 Pazartesi

Yapay Zekâ Ekonomiye Zarar Veriyor Mu?

Yapay zekâ (AI), makine öğrenimi de dahil olmak üzere bilgisayarların, maruz kaldıkları verilere dayalı yeni beceriler ve yetenekler öğrenmesine izin veren bir grup teknolojinin kapsayıcı adıdır. 

Özellikle Apple, Google, IBM ve Microsoft gibi şirketlerle birlikte gelişen bu alanda, şirketler kendi derin öğrenme yazılımlarını etkinleştirmek için kendi teknolojilerini geliştiriyorlar.

Bir çok ütopya ve distopyaya konu olan yapay zekanın etki alanın gün geçtikçe genişlediğini ve insanları gündelik işlerine yaptığı katkının arttığını görmemek mümkün değil. Peki hangi senaryo gerçek olacak? Yapay zeka ile gelişen makinalar fabrikalardan sokaklara çalışan insanların yerini alacak mı? Artık tamamen insansız fabrikalar mı göreceğiz? Bu soruların cevabının ekonomiye etkisi nasıl olacak?

Londra merkezli bir düşünce kuruluşu olan Reform, yapay zekanın 2030 yılında İngiltere'de binlerce kişinin işini devralacağını gözler önüne seren raporunu yayınladı. Rapora göre önümüzdeki 15 yıl içinde sadece İngiltere'de 250 bin kişinin işinden olabileceğini gösteriyor. 

Makine öğrenimi ve robotik geliştirmeler imalatçıların daha az işçi ile daha fazlasını gerçekleştirmesini mümkün kıldığı için, yapay zeka kaçınılmaz olarak işgücünün bir bölümünün yerini almaya başladı. Bu işler genelde düzenli, tekrarlanabilir görevlerden oluşan işler için söz konusu. Bu durumdan en çok etkilenenler ise düşük maaşlı çalışanlar veya az yetenek gerektiren işlerde çalışan kişiler oldu. Öte yandan yapay zekaya dayalı otomasyon, az eğitimli ve çok eğitimli işçiler arasındaki ücret farkını artırmakta ve ekonomik eşitsizliğe neden olmaktadır.

Araştırmalarıma göre makinelerin mavi yakalı işler yapması gibi, yapay zekanın beyaz yakalı işleri de yapabilecek. Başka bir deyişle kaslarımızın dijital hale getirilebildiği gibi beynimiz de böyle olabilecek. Yapay zekanın tanı, yatırım tavsiyesi, kişiselleştirilmiş tıp, akıllı bina, enerji yönetimi, nakliye, lojistik, mühendislik ve muhasebe gibi büyük veri alanlarında üstün olacağını ifade edebilirim. Bankacılık lisanslı teknoloji şirketleri olan bankalarla çok sayıda senaryo planlaması üzerinde çalıştığını ve kasasız, kağıtsız ve kesintisiz bir bankacılık geleceğinde, otomasyon ve yapay zekaya karşı birçok bankacılık işinin kaybolacağını bir örnek olarak ifade etmek gerekir.

Bir yandan yapay zekanın iş gücünü ele alacağı korkusu söz konusu iken, öte yandan üst düzey becerilere sahip kişiler için yeni kariyer fırsatları yaratacağı düşünülüyor. Yapay zeka, ezbere işleri ortadan kaldırarak ve genel verimliliği arttırarak daha fazla servet ve daha iyi iş yaratır. Kamusal politikaların, özellikle de yeniden eğitme programlarının, işlerinden alıkonulmuş işçileri diğer işler için hazırlayarak artan otomasyonun olumsuz etkileri azaltılabilir. Yani, işten çıkarılan işçiler yeniden eğitime başlar ve özel sektör liderleri onları ekonomiye geri kazandırmak için geçiş altyapısı oluşturur. 

İnovasyon, toplumu daha zengin ve daha iyi hale getirmenin tek sürdürülebilir yoludur. Yenilik, sürekli olarak daha fazla üretkenliğe, yani toplumun daha az ile daha fazla üretim yapabilmesine, ve yeni iş ve hizmetler için artan bir talebe yol açar. Geçmişte de teknolojilerin hep insan işlerinin yerini aldığını ama istihdamda olumsuz bir gelişme olmadığını görüyoruz. Çünkü daha önce olmayan yeni meslekler için yeni roller de eş zamanlı olarak ortaya çıkmıştır. Yapay zeka için de benzer bir senaryo söz konusudur. Bu nedenle, iş gücünün geleceği yaratıcı ve geniş bir zihin çerçevesi ile düşünülmelidir.

Önerilen Popüler Yazılar