22 Ocak 2015 Perşembe

Oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuklardır.


Hayat hep istediğimiz akış içerisinde olmayabiliyor. Ve alışageldiğimiz, kendimizi güvende rahat hissettiğimiz akış bozulup da birşeyler ters gitmeye başladığında hemen kızıyor, öfkeleniyor, kırılıyor, kendimizi bir kısır döngü içinde sıkışmış gibi hissedebiliyoruz. Halbuki biraz daha sabırla davranıp, filmi sonunda değerlendirmeyi becerebilsek kimbilir belki de kızıp, öfkelenmek yerine teşekkür edecek o kadar çok şey bulabiliriz ki. "Terse akan şeyden bana ne çıkar ki" demeyin, belki de ters yönde olan sizsiniz yada kendinizi keşfedip, mutlu olacağınız doğru yol ters yöndedir! Tıpkı dünyaca ünlü İngiliz şair ve yazar Aldous Huxley’in hayat hikayesi gibi;

1894'de İngiltere'de Birçok ünlü bilim adamı ve sanatçı yetiştirmiş olan Huxley ailesinin oğlu olarak dünyaya gelir Aldous Huxley. İyi bir eğitim ve imkanlarla büyür ancak 16 yaşında, geçirdiği bir rahatsızlık sonucu gözleri 2 yıl kadar görme yetisini kaybeder. Belki başkaları için hayatın bittiği noktadır bu ama Huxley bu rahatsızlığını depresyona girip daha da kaotik hale getirmek yerine kendi iç dünyasını keşfetmesi için güzel bir fırsat olarak değerlendirir. Hani demiştik ya belki de ters yöndür asıl sizi kendi gerçekliğinize ulaştıracak yön, bu yüzden neden akış değişti diye hemen kızmayın, önce sakince, sabırla olanı bir değerlendirmeye bakın.

Aldous Huxley de öyle yapar, karanlık dünyasında kendini dinlemeye başlar, kendi iç sesine kulak verir ve aslında hayat ışığının gözlerinde kaybolan ışık değil, içinde ışık olduğunu keşfeder. Hissetiklerini yazıya, dizelere döker ve şiir ve yazıları dünya çapında ünlenir, başarılı bir şair ve yazar olur. “Tecrübe insanın başına gelen şey değildir. Gelenle ne yaptığıdır” diyen 2 sene görme yetisini yitirip sonra da hayat boyu göz sorunu ile yaşayan Huxley bakın çağımız insanına herşeye rağmen ne öğütlüyor;

“Bundan 20 yıl sonra yaptıkların değil, yapamadıkların için üzüleceksin. Dolayısıyla kır zincirleri, halatları çöz ve uzak limanlara yelken aç. Rüzgarı yakala, araştır, düşle ve keşfet. Yapabileceğin denli söz ver. Sonra söz verdiğinden daha fazlasını yap. Unutma! Oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuklardır.”

Aldous Huxley’in yerinde siz olsaydınız, hayatınızı etkileyecek bunca tecrübe ve sönen ışıkların ardından çağımız insanına nasıl bir öğüt verirdiniz?

Önerilen Popüler Yazılar