7 Ekim 2015 Çarşamba

Dijital ekonomi yeni bir devrim ortaya çıkardı

 
B20 Türkiye ve Accenture işbirliğinde düzenlenen “B20 Türkiye Dijital Ekonomi Forumu” B20 Türkiye ve TOBB, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, TÜSİAD, TİM ve Bilişim sektörünün önde gelen kuruluşlarının üst düzey temsilcilerinin katılımıyla İstanbul'da gerçekleştirildi.

İnternet olmayan bir iş hayatı düşünemez hale gelindiğini belirten Ufuk Kılıç, Önümüzdeki dönemde internet ekonomisinin sadece G20 ülkelerinde yılda yaklaşık yüzde 8 büyümesi bekleniyor. Eğer İnternet ekonomisi bir ülke ekonomisi olsaydı dünyada beşinci sırada olacaktı. Büyüme hızı Çin'den daha yüksek olacaktı. İnternet bir iş sektörü olarak kabul görseydi, küresel gayri safi milli hâsıladaki ağırlığı tarım ve hizmetlerden daha fazla olacaktı. Bundan 10 sene önce, yani 2005 yılında, küresel nüfusun 6'da biri, yani yaklaşık 1 milyar kişi Internet kullanıcısıydı. Bugün ise bu rakam 3 milyarı aştı. 5 yıldan kısa bir süre içerisinde bu rakam 4 milyara çıkacak' dedi.

Ancak internete dünya nüfusunun yarıdan çoğunun hiç erişimi olmadığına da dikkat çeken Kılıç, Bu rakam 4.2 milyar insana tekabül ediyor. Afrika'da İnternete erişim oranı %13'e iniyor. G20 dönem başkanlığı gündeminin ilk sıralarında yer alan en az gelişmiş ülkelerde, bu yılın sonunda Internet erişimi oranının ise %10'unun altında kalması bekleniyor.

-En tehlikeli uçurum KOBİ'ler için?

İnternet üzerinden iş yapmanın yeni beceriler edinmeyi gerektirdiğini vurgulayan Bilişim Kakınma Platformu Başkanı, internetin bir yandan yeni fırsatlar getirirken, bir yandan da dünyada yeni uçurumlar oluşturduğunu, en tehlikeli uçurumun da KOBİ'ler için olduğunu söyledi.

Kılıç, KOBİ'lerin büyümesinin temelinde inovasyona yönelik yatırımların olduğunu, bunun yolunun da dijital teknolojilerin etkin kullanımından geçtiğini belirterek, bu teknolojileri etkin kullanamayan KOBİ'lerin rekabet yarışında geride kalacağına dikkat çekti.

Sadece KOBİ'ler de değil, tüm sanayi sektörünün bir yeniden yapılanma sürecinden geçtiğini ifade eden Kılıç, 'Dünya yeni bir sanayi devrimini yaşıyor. Almanya buna Sanayi 4.0 diyor, ABD'de ise İkinci Makine Çağı ifadesi tercih ediliyor. Yada bizim bugün kullandığımız gibi Üçüncü Dalga, yani Üçüncü Sanayi Devrimi diyenler de var. Adına ne dersek diyelim, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sanayiyi yeniden şekillendirdiği bir dönemi yaşıyoruz.

Birinci Sanayi Devrimi, buharın enerji üretiminde kullanılmasıyla başlamıştı, İkinci Sanayi Devrimi Henry Ford'un seri üretimiyle hayatımıza girmiştir. Üçüncü dalgayı ise bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ortaya çıkardı. Fabrikalarda insanların yerini robotların almaya başlaması, makineler arası iletişimin ucuzlaması, 3 boyutlu yazıcıların yaygın olarak kullanılması ve üretim süreçlerinin büyük veri teknolojileri ile kurgulanmaya başlanması rekabet yarışının kurallarını değiştirdi. Birinci ve İkinci Sanayi Devrimine geç intibak eden gelişmekte olan ülkelerin zenginleşebilmeleri için, bu yeniçağı yakalamaları gerekiyor. Aksi takdirde, önümüzdeki dönemde zengin ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki gelir düzeyi farkı kapanmayacak, daha da açılacaktır.

-Kişisel verilerin güvenliği

Veri dijital ekonomide adeta para kadar kıymetli. Paran kadar konuş diye bir söz vardır biliyorsunuz, artık verin kadar konuş diyorlar. Nasıl kullandığımız paraya güvenmeden ekonomi işlemezse, veri kullanımına ilişkin güven olmadan da dijital ekonomi işlemez. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallar, kullanıcıların hassasiyetlerini giderirken, inovasyonun da önünü kesmemelidir.

Bu alanda iş dünyası ve devletlerin ortak çalışması gerekir. Tabii ki yasal çerçeveyi hazırlamak ve uygulamak devletlerin görevidir. Biz de iş dünyası olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Dünyada dijital ekonominin gelişiminin, kişisel verilen korunmasına ilişkin karşılıklı güven ortamının tesisi ile olacağının bilincindeyiz.

-Dijital ekonomiye ilişkin öneriler

B20 Görev Güçleri’nin yıl boyunca yaptıkları çalışmalarda dijital ekonomiye ilişkin önerilerini 6 başlık altında topladığını dile getiren Kılıç, önerilerin yer aldığı raporun, B20 Görev Güçleri’nden gelen tavsiyeleri bir araya getirdiğini ve gelecekte yapılacak çalışmalar için bir çerçeve oluşturduğunu aktardı.

Çin Dönem Başkanlığı’ndaki B20’nin dijital ekonomi konusuna daha da güçlü bir şekilde eğilmesini beklediklerini kaydederek, yayınladıkları rapordaki dijital ekonomiye ilişkin tavsiyeleri şöyle sıraladı:

“Birinci olarak, küresel ölçekte iş yapmayı kolaylaştırmak için ülkeler arasında kişisel verilere dair mevzuatın uyumlu hale getirilmesini ve bu verilerin aktarımına yönelik kısıtlamalardan kaçınılmasını bekliyoruz. Kısıtlamalarla yeni iş modellerinin ortaya çıkmasının engellenmemesini bekliyoruz. Özellikle KOBİ’lerin önünü açan bulut bilişim gibi uygulamaların önünün kesilmemesini bekliyoruz. İkinci tavsiyemiz, dijital ekonomi için küresel ticaret sisteminin iyileştirilmesidir. E-ticaret ve diğer ticaret faaliyetleriyle iştigal eden KOBİ’lerin gümrüklerde yaşadıkları sorunlara çözüm bulunması gerekiyor. Üçüncü olarak, şirketlerin dijital ekonomiye erişimlerinin geliştirilmesi bizim için son derece önemli. Bu kapsamda B20 olarak, G20 hükümetlerine, G20 Büyüme Planlarına 5 yıl içinde herkese geniş bantlı ağ bağlantısı hedefi koymalarını öneriyoruz.”

Kılıç, dördüncü önerilerinin “insan sermayesinin gelişen dijital ekonomiye uyumlu hale getirilmesi” olduğunu dile getirerek, genç nesillerin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (BTMM) ingilizce olarak (STEM) becerilerinin dijital ekonomi için geliştirilmesi gerekliliğini vurguladı.

Beşinci önerilerinin dijital ekonomi için finansmana erişimi kapsadığını söyleyen Kılıç, şöyle konuştu: “Son yıllarda KOBİ’ler için dijital teknolojilerle yapılan kitlesel fonlama, kişiden kişiye kredi sağlama gibi yeni tip finansman kaynakları da ortaya çıktı. G20 hükümetlerinden beklentimiz, alternatif finansman kaynaklarının ortaya çıkmasına ve büyümesine, düzenlemelerin ve politikaların uyumlaştırılması suretiyle destek vermeleridir.

Son önerimiz ise herkesin hayatını çok kolaylaştıracak bir öneri, devlet süreçlerinin dijital hale getirilmesi. Kamu alımlarından gümrük işlemlerinin dijitalleştirilmesine kadar süreçlerin dijital ortama alınabilmesi çok önemli. Biz Türkiye’de bunun güzel örneklerini ortaya koymaya başladık. E-devlet sistemi bu örneklerin başında geliyor. Umuyoruz ki hem ülkemizde hem de tüm dünyada devlet süreçleri daha etkin biçimde dijitalleşir ve vatandaşların hayatı kolaylaşır.”

– İş dünyasının internet kurallarına ilişkin beklentileri

Kılıç, G20’nin dijital ekonomiyle alakasının bugüne kadar çok sınırlı kaldığından yakınarak, G7’nin bu konuda çok aktif olduğunu, G20’nin G7’yi yakalaması gerektiğini anlattı.

İnternetin, girişimciliğin önünü açtığını aktaran Kılıç, bu nedenle internetin yönetişiminde kamu, özel sektör, sivil toplum ve kullanıcıların beraber rol almasının önemine işaret etti.

Kılıç, iş dünyası olarak internetle alakalı kurallarla ilgili beklentilerini ise şöyle sıraladı: “Kurallar interneti kısıtlayan değil, internetin önünü açan bir rol üstlenmeli, hızlı, teknolojik gelişime ayak uydurabilecek şekilde sade ve esnek olmalı, özel sektörün görüşü alınarak konmalı, girişimcilere işini nasıl yapacağını dayatmamalı, sadece bir genel çerçeve çizmeli, kuralların devletler arasında uyumlu olmasına özen gösterilmelidir.”

Bilimsel ve teknolojik yeniliklerin önemini artırdığını belirten Kılıç, teknoloji alanındaki becerilerin önemini artırdığını kaydetti. Kılıç, teknolojinin iş hayatına entegre olabilmesi için teknolojiyi benimsemiş iyi eğitimli kadroların önemine dikkati çekerek, “G20 ülkelerinin tamamında beklenen becerileri gösterebilecek çalışanlar için hükümetler gerekli adımları atmalı, daha iyi eğitim politikaları benimsenmeli ve iyi eğitimli kadrolar iş başına gelmelidir. İnanıyoruz ve umuyoruz ki G20 Başkanlığı’nı devralacak Çin de dijital ekonomi konusunu kapsayıcı bir şekilde ele alacaktır” ifadelerini de kullandı.

Önerilen Popüler Yazılar