20 Ocak 2017 Cuma

Biri çamuru gördü, diğeri yıldızları. Peki ya siz?

Savaş sırasında kocam New Mexiko’daki Mojave çölüne gönderilmişti. O, çölde tatbikata katılırken yanında olabilmek için bende çölün yolunu tuttum. Kendimi cehennemin kucağına atmıştım. Ortalık yanıyordu. Küçük bir kulübede oturuyordum ve yanında olmak için tehlikeye atılarak geldiğim kocamı unutmuş, can derdine düşmüştüm. Etrafımdaki Meksikalılar ve yerliler tek kelime ingilizce bilmediğinden kimseyle konuşamıyordum. Sıcak rüzgar bir taraftan beynimi kavuruyor, diğer taraftan yediğim yemeği de, ağzımı burnumu da kumla dolduruyordu.

Canıma yetmişti. Kağıda kaleme sarılıp babama bir mektup yazdım.

“Gelin beni buradan alın” dedim. “Burada yaşamaktansa hapishanede yaşamayı tercih ederim.”

Babamın koşa koşa yanıma gelmesini, beni alıp götürmesini beklerken mektubu geldi. Sadece iki satır yazmıştı;

"Sevgili kızım Thelma,
 İki adam hapishane penceresinden baktı; biri çamuru, diğeri yıldızları gördü.
 Seni seven baban." 

Bu iki satırı okuyunca utancımdan kıpkırmızı kesildim. Ben şimdiye kadar burada hep çamuru görmüştüm. Halbuki gece gökyüzüne serpilmiş, pırıl pırıl parlayan yıldızlar da vardı. Belli ki ben seçimimi yanlış yapmıştım, evet bir seçim yapma şansım vardı. Ve tercihimi yeniden yaptım; artık yıldızlara bakacaktım...

Daha önce sadece göz temasım olan yerlilerle dost oldum. Kilimlerine, çanak ve çömleklerine olan hayranlığımı belirttim.

Turistlere para ile vermeye yanaşmadıkları kıymetli eşyalarından bana hediyeler verdiler. Kaktüsleri, vukka ve erguvan ağaçlarını inceledim. Kır köpeklerini tanıdım. Çöl gurubunu seyrettim. Çöl, yüzlerce yıl önce deniz dibi olduğundan kumun içinde deniz hayvanlarının kabuklarını aradım.

Ne değişmişti de, dün nefret ettiğim çöle ben bugün böylesi heyecanla bağlanmıştım. Çöl mü değişmişti? Hayır. O yine kavuruyordu. Yerliler mi değişmişti? Hayır. Onlar yine ingilizce bilmiyorlardı.  Sadece ben değişmiştim. Pencereden kafamı uzatmış ve yıldızları görmüştüm…

Şu an siz de bulunduğunuz durumdan memnun değilseniz Thelma Thompson’ın bu yazısını lütfen bir kez daha okuyun ve pencereden dışarıya tekrar bakın. Bakalım bu sefer daha önce görmediğiniz kimbilir ne yıldızlar, ne güzellikler size göz kırpacak. Ama unutmayın, sadece onları görmek için bakın. Zira o güzellikler kendini görmek isteyenlere gösterir. Tıpkı beden dili ve kişisel gelişim uzmanı Judi James'in şu sözündeki gibi; ”Mutlu olduğunuz zamanlarda bütün dünyanın çok daha güzel göründüğünü hiç hissettiniz mi? Oysa sizin bakış açınız dışında gerçekte hiçbir şey değişmemiştir…”

Önerilen Popüler Yazılar